Social Icons

twitterfacebookgoogle plusrss feedemail

19 Aralık 2012 Çarşamba

Gisele Bündchen İç Giyim Koleksiyonu Türkiye'de



"Ben dünyanın en çok kazanan mankeniyim ne ihtiyacım var Victoria's Secret'a" dedi! Aslında bunu ben ona dedirttim çünkü girmiş olduğu pazar ile bunu bir nevi ima etmiş olmuyor mu?
Uzun zamandır beklenen defile yapıldı ve Twigy yardımıyla Gisele Bündchen Brazilian Intimates Türkiye pazarına girmiş oldu.


Fonksiyonel iç giyim sanırım hepimizin aradığı özellik bir de bu son teknoloji kumaşlarla birleşince dünyanın en rahat, en seksi ve en VAZGEÇİLMEZ iç çamaşır markası olup çıkar o marka bizim için. İşte bu noktada markanın "Emana Teknolojisi" karşımıza çıkıyor ki bu teknoloji selülit giderici bir özellik taşıyor. İçerisindeki biostimülasyona teşvik eden iplik sayesinde metabolizma hızlandırıyor ve selülit dokusunun azalmasına aynı zamanda kas yorgunluklarının giderilmesine de yardımcı oluyor.
Bunların yanı sıra tercih edenler için vücut şekillendirici ürünleri de mevcut.


Ürün yelpazeside resimlerden anlaşılacağı üzere oldukça geniş. Ürünler markafoni' de satışa sunulacakmış. Merakla bekliyoruz :)



16 Aralık 2012 Pazar

Kışın Vazgeçilmezi "KÜRK"





Kışın vazgeçilmezi olan kürklü ayakkabı ve botlar bu sene de çok moda. Bu güzelliklerden bir tane edinin ve her kış modası asla geçmeyen bir parçayı dolabınızın baş tacı edebilirsiniz. İster topuklu burnu açık ister karın içinde ayaklarınızı sıcacık tutacak bir bot olsun ama mutlaka olsun :) 


Leopar desenli spor ayakkabılar uzun zamandır alınacak listelerimizin başındaydı ve kalitelisini bulmak da bir o kadar zordu. Buradan isteyenlere duyurulur Aldo'da üstelik şu günlerde aynı zamanda indirimde kendisi. 







12 Aralık 2012 Çarşamba

Mobilya Boyama - DIY





Sonunda uzun zamandır istediğim ama "zordur yok şimdi yapamam" dediğim projeme başladım ve bitirdim. Bitirmem başlamamdan daha kısa sürdü, sadece 3 günümü aldı.  Mobilya boyamanın aslında o kadar da zor birşey olmadığını söylemekle işe başlamak istiyorum. Tabi çok büyük parçalar için fazla bir yorumda bulunamaycağım ama bunun gibi ufak bir parça için verdiğim karar yerinde olmuş doğrusu. Bir kaç blog okudum sonra tabi babamada danıştım ve işe başladım.


Önce sıfır bir zımparayla mobilyamın heryerini zımparaladım. Bu hem yüzeyi düzeltmek hemde mobilyanın üzerinde tırnaklar açarak mobilyanın boyayı daha iyi emmesini sağladı. Daha sonra boyayı tinerle incelterek ilk katı sürdüm. İnce bir ilk kat her zaman işin sonunda daha kaliteli ve güzel bir görünüm sağlıyormuş. Bu da marangoz olmayan babamdan bir inci :) İlk kat kuruduktan sonra ikinci katı sürdüm. Biraz daha tecrübe kazandığım için ikinci katı uygulamak daha kolay oldu. 1 tam gün boyunca boyanın kurumasını bekledim.


Boya kuruduktan sonra vernik uygulamak zorunda olduğumu bir kaç blogdan okudum. Vernik kullanmamın asıl sebebi parlak göstermek değildi. Zaten seçmiş olduğum boya parlak bir boya; mat bir görünümü yoktu mobilyamın ama bir yere vurursam boyası kalkmasın, boyayı iyice sertleştirsin diye en son vernik uyguladım ve görüntü şahane oldu. Onu da 1 tam gün kurumaya bıraktım.




Sonra hızlıca bauhaus'un yolunu tuttum. Kendime yeni kulplar aldım. Burada akılcı bir hareketin altını çizmek isterim. Eski kulplarını sakın ola atmayın!! Yeni almış olduğum kulpların vida mesfeleri tutmadı bende eski kulpların vidalarını kullandım ama genede arada ufak bir boşluk kalmıştı onu da somunla destekledim.






3 Aralık 2012 Pazartesi

Mr. Grey yoksa sen çalıntı mısın?

 

Artık grinin 50 tonunu bilmeyen yoktur. Önce yabancı sitelerde okudum hakkında ki ileri geri yazıları sonra da türkiye de olur olmaz yerlerde gördüm vay terbiyesiz ahlaksız kitap diye. Ön yargılı davranmayıp aldım okudum. Klasik diğer herşey gibi bu da biraz fazla abartılmıştı öyle söylendiği gibi terbiyesiz ya da aşırı değildi. Ama burada kitap şöyle iyiydi ya da böyle kötüydü demek istemiyorum. Kitap o kadar çok sattı o kadar çok konuşuldu, kadınlar Mr. Grey'e kelimeler arasından sırılsıklam aşık oldu. Bu bakımdan kitap hakkında herhangi bir övgüye gerek yok bence.
Fakat daha farklı birşey dikkatimi çekti. Bence kitap özgün bir hikaye değil tamam tamamen çalıntı da demiyorum ama kesinlikle özgündür bir anda bir fikir patlamasıdır falan asla değil. Hatırlar mısınız bilmem ama 2002 yapımı bir film vardır adı sekreter. Filmde de aynı kitaptaki gibi bir hakim itaatkar ilişkisi var. Kitaptan farklı olarak bu istenen bir ilişki ama ne tesadüftür ki baş rol oyuncusunun adı da Mr. Grey.
Bilmiyorum belki yazar böyle bir açıklama yapmıştır filmden esinlendiğine dair, belki de ben bilmiyorumdur. Esinlenme olsada seriyi herkes gibi bende çok sevdim :)) Yorumlarınızı bekliyorum...
 
 
Blogger Templates